ANTİİNFLAMATUVAR BESLENME NEDİR?
19 ARALIK 2025
ANTİİNFLAMATUVAR BESLENME NEDİR?
İNFLAMASYON NEDİR VE VÜCUDUMUZDAKİ ÖNEMİ
İnflamasyon, vücudun enfeksiyonlara, toksinlere ve doku hasarına karşı geliştirdiği doğal bir savunma yanıtıdır. Akut inflamasyon kısa sürelidir ve iyileşme sürecinin bir parçasıdır. Ancak inflamasyonun uzun süre devam etmesi kronik inflamasyon olarak adlandırılır ve birçok metabolik ve kronik hastalığın temelinde yer alır. Kronik inflamasyon; hücresel hasar, oksidatif stres artışı ve bağışıklık sisteminin dengesinin bozulmasıyla ilişkilidir. (1).
KRONİK İNFLAMASYON NEDEN OLUŞUR?
Kronik inflamasyon; aşırı enerji alımı, işlenmiş gıdalar, rafine karbonhidratlar, doymuş ve trans yağlar, fiziksel aktivite yetersizliği, stres ve uyku düzensizlikleri gibi yaşam tarzı faktörleriyle tetiklenebilir. Özellikle visseral yağ dokusu, proinflamatuvar sitokinlerin salınımını artırarak inflamatuvar sürecin sürekliliğine katkıda bulunur. (2).
İNFLAMASYON VE OKSİDATİF STRES İLİŞKİSİ
Oksidatif stres ve inflamasyon birbirini besleyen iki biyolojik süreçtir. Serbest radikallerin artışı inflamatuvar yanıtı tetiklerken, inflamasyon da oksidatif stres düzeyini yükseltir. Bu döngü uzun vadede diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, obezite ve nörodejeneratif hastalıkların gelişme riskini artırır. (3).
ANTİ-İNFLAMATUVAR BESİN ÖGELERİ
Beslenme, inflamasyonun kontrol altına alınmasında kritik bir rol oynar. Omega-3 yağ asitleri, polifenoller, flavonoidler, vitamin C, vitamin E, magnezyum ve çinko gibi besin ögeleri anti-inflamatuvar etki gösterir. Özellikle zeytinyağı, yağlı balıklar, yeşil yapraklı sebzeler, meyveler, kuruyemişler ve baharatlar inflamatuvar belirteçlerin azalmasına katkı sağlar. (4).
HANGİ BESİNLER İNFLAMASYONU ARTIRIR?
Rafine şeker, beyaz un, şekerli içecekler, kızartmalar, işlenmiş et ürünleri ve ultra işlenmiş gıdalar inflamasyonu artıran besinler arasında yer alır. Bu besinlerin sık tüketimi, bağışıklık yanıtını olumsuz etkileyerek kronik inflamasyon riskini yükseltir. (5).
İNFLAMASYONU AZALTMAK İÇİN NASIL BESLENMELİYİZ?
Anti-inflamatuvar beslenme yaklaşımında; mevsiminde ve çeşitli sebze-meyve tüketimi, tam tahıllar, sağlıklı yağlar ve yeterli posa alımı önemlidir. Akdeniz tipi beslenme modeli, inflamatuvar belirteçleri azaltmadaki etkinliğiyle öne çıkmaktadır. Beslenme planının bireysel ihtiyaçlara göre düzenlenmesi sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşır. (6).
TÜM BU BİLGİLER IŞIĞINDA; ANTI-İNFLAMATUVAR BESLENME, KRONİK İNFLAMASYONU AZALTARAK GENEL SAĞLIĞI DESTEKLER. KİŞİYE ÖZEL DURUMLARDA BESLENME PLANININ DİYETİSYEN KONTROLÜNDE DÜZENLENMESİ ÖNERİLİR.
UZMAN DİYETİSYEN AYŞENUR FİŞEK
DİYETİSYEN MELTEM TORTOP
KAYNAKLAR
1- Medzhitov, R. (2008). Origin and physiological roles of inflammation. Nature, 454(7203), 428–435.
2- Hotamisligil, G. S. (2006). Inflammation and metabolic disorders. Nature, 444(7121), 860–867.
3- Calder, P. C. (2015). Dietary factors and low-grade inflammation. British Journal of Nutrition, 114(7), 999–1017.
4- Galland, L. (2010). Diet and inflammation. Nutrition in Clinical Practice, 25(6), 634–640.
5- Esposito, K., et al. (2004). Effect of Mediterranean-style diet on endothelial dysfunction and markers of vascular inflammation. JAMA, 292(12), 1440–1446.
6- Minihane, A. M., et al. (2015). Low-grade inflammation, diet composition and health. British Journal of Nutrition, 114(7), 999–1017.